Tırnak Yeme Alışkanlığı

      Yorum yok Tırnak Yeme Alışkanlığı

Yetişkinlerde tırnak yeme alışkanlığının birçok nedeni vardır. Temel nedenler arasında sayabileceğimiz; duygusal bir takım yaşantıların sonucunda oluşan baskılar, öfke, kaygı, endişe, şiddet durumları yetişkinlerde tırnak yeme alışkanlığını oluşturabilecek nedenler arasında sayılmaktadır. Eğer çocukluk dönemlerinde tırnak yiyen bir ebeveyn varsa evin içinde bunun temelleri çocukluk yaşlarında atılabilmektedir. Bunun gözlemleyerek kişiler bu alışkanlığı içselleştirebiliyorlar sonrasında duygusal bir sıkıntı yaşadıkları durumlarda tırnak yeme alışkanlığı geliştirebilmektedirler.tırnak yeme alışkanlığını bırakma, tırnak yeme alışkanlığından kurtulma, tırnak yeme sorunu Yetişkinlerde tırnak yeme alışkanlığını tedavi edebilmek için birçok yöntem uygulanmaktadır. Önlem olarak ilk önce böyle bir rahatsızlığın var olduğunu kabullenmek gerekiyor. Bu durumu ortaya çıkarabilecek duygusallıkla oluşan nedenler üzerine eğilmek gerekiyor. Kişiler çok stresli olduklarında, çok endişeli olduklarında bu davranışı geliştirdikleri için bu davranış ve bu duygularla nasıl başa çıkabileceklerini keşfetmeleri gerekmektedir. Bunlarla ilgili yardım alabilirler. Bunların yanı sıra duygusal yaşantılarını kişilerin dikkat etmesi gerekmektedir. Eğer hayatlarında kendilerine daha kötüye sevk edecek, daha öfkeli daha kaygılı hissettirecek durumlar varsa bunları keşfedip, eğer keşfedemiyorlarsa da bir uzmanla görüşüp bunlarla ilgili yardım almaları gerekmektedir. Çünkü kaygı düzeyi arttıkça işin davranışsal boyutu da artmaktadır ve tırnak yeme alışkanlığı artış göstermektedir.

Tırnak yeme alışkanlığı hem duygusal hem de fiziksel bir takım sorunlara neden olabilmektedir. Fiziksel sorunlar biraz daha ön plandadır. Çünkü bizim ellerimiz ve tırnaklarımız oldukça temiz ve hijyenik olması gereken uzuvlarımızdır. Bunları ne kadar temiz tutsak da el, ağızla birlikte sürekli bir arada olduğu zaman bakterilerin ve mikropların üreme ihtimali artmaktadır. Sürekli tırnak yiyen kişilerin dişlerinde özellikle görüntü anlamında bir takım deformasyonlar ortaya çıkabilmektedir. Bir takım dişeti hastalıkları, ağız içi enfeksiyonlar oluşabilmektedir. Tırnak yiyen kişilerde ağız yoluyla alınabilecek mikroplar mide ve bağırsak sisteminin bozulmasına sebep olmakta ve orda bir takım parazitlerin oluşmasına neden olmaktadır. Ruhsal açıdan bakacak olursak da özellikle yetişkinler için tırnak yeme sosyal ortamda, günlük yaşantıda, işyerinde dışarıdan çok olumlu görülebilen, hoş görülebilen, karşımızdaki kişiye ne kadar kaygılı, endişeli, sıkıntılı olduğumuzu açıkça ifade ettiğimiz bir davranış biçimidir. Buda bizim kişisel imajımızı, esas yapmak istediklerimizi, kendi duruşumuzla ilgili bir takım sıkıntılar yaratabilmektedir.

Acı oje sürmek yetişkinlerde tırnak yeme alışkanlığını biraz olsun azaltmak adına uygulanan bir yöntemdir. Hem yurtdışında da uygulanan bir yöntemdir. Bizim ülkemizde de uygulanmaktadır. Bu aslında davranışsal yöntemler dediğimiz terapilerde ve tedavilerde uygulanan bir yöntemdir. İşin nedenlerine yani tırnak yeme alışkanlığını ortaya çıkaran duygusal sebepleri araştırdıktan ve çözümledikten sonra bir yandan da kişinin o edinmiş olduğu alışkanlıktan vazgeçmesi için tırnaklara acı oje sürmek etkilidir.

Tırnak yeme alışkanlığı eğer evde bir çocuk varsa oldukça olumsuz etkiler gösterebilmektedir. Çocuklarda tırnak yeme alışkanlığı 3-4 yaşında başlamaktadır ve ergenlik döneminde de daha sonra yetişkinlik döneminde de devam etmektedir. İlk oluşumunda en önemli etken evdeki tırnak yiyen herhangi bir ebeveynin bulunması ve bunun model olarak görüyor olmasıdır. Bu davranış biçimini sanki çok sağlıklı bir davranışmış gibi anne ve babası yaptığı için tekrar kendisi de uygulayabiliyor. Özellikle daha gözlemlerinde sıkıntılı durumlarda, endişeli ve korkulu durumlarda bu davranışı işselleştirebiliyor. Özellikle ergenlik döneminde de bu konuya eğilmiyorsa aileler, yerleşmeye başlıyor davranış. 3-4 yaşlarında 0 gibi bir oranda görülürken ergenlik döneminde bu oran @lara çıkabilmektedir. Konuyla ilgili herhangi bir tedavi yapılmazsa ileride bu oran daha da fazlalaşabilmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir