Uzay çağının vebası ismi de verilen bu hastalık artık günümüzde her bireyin korkulu rüyası haline gelmiştir ve pek çok ülkede de milyonlara varan geniş kitlelerin sağlığını tehdit etmektedir.
AİDS nasıl oluşur?
Her ne kadar ilk çıkış yeri tam olarak bilinemese de, Afrika taraflarından, maymunlardan insanlara geçtiği tahmin ediliyor. Dünyada ilk AIDS hastaları İngiltere ile Amerika’da tespit edilmişler ve bu Avrupa ülkelerinden, Asya ülkelerine doğru çok hızlı bir ilerleyiş ve sıçrayış yaşanmıştır. Günümüzde sadece Amerika’da 10 binden fazla AIDS hastası var ve Türkiye’ye de yabancı ülkelerden gelmiştir. Ancak buna rağmen diğer dünya ülkelerine kıyasla, ülkemizdeki AIDS hastası sayısı son derece minimum değerdedir. Bu yayılmaların ana sebebi de kan alış verişidir.
Kimler AİDS hastası olur?
AİDS tüm dünya genelinde en fazla homoseksüel kişiler üzerinde görülür. Hastalığın %70’i cinsel yolla, %20’si kan alma ile verme işlemleri ve kalan %10’luk kısım da tokalaşma ya da yaralanma gibi diğer temas yolları ile olmaktadır.
AİDS neden olur?
AIDS hastalığının sebebi bir çeşit virüsten meydana gelir. İnsan vücudunda ve dışkısında çok kolay bir şekilde uzun süreler boyunca canlı kalabilen bu virüs yapı olarak da hepatit virüsüne çok benzemektedir. Çeşitli kan tahlilleri ile kişilerin AIDS olup olmadığı kolaylıkla anlaşılıyor.
AİDS belirtileri nelerdir?
AIDS hastalığı çok büyük ihtimal uzun süren ishal ve bağırsak şikâyetleri ise; bronşit nedenli akciğer hastalıkları ile baş göstermektedir. Virüs yavaş yavaş kendini gösterdikçe kişi zayıflamaya ve fizik olarak çökmeye başlıyor. İştahsızlık, sürekli yorgunluk ve bitkinlik hali inanılmaz hızlı bir şekilde kendini göstermektedir.
AİDS teşhisi nasıl olur?
AIDS’in kesin tedavisi maalesef klasik bir doktor muayenesi ile mümkün olmamaktadır. Kesin sonuç için kişiden kan alınmalı ve özellikle profesyonel bir laboratuvar ortamında incelenmesi gerekir.
AİDS öldürür mü?
AIDS için modern tıpta henüz bir çare bulunmuyor. Hastalık bünyeye ya da ilerleme seviyesinin fark edilmesine göre ya 6 ay içerisinde ve ya 20 yıl içerisinde öldürmektedir. Son derece büyük olan tehlikesine ve çok hızlı bulaşmasına rağmen şu ana kadar herhangi bir tedavi yöntemi geliştirilememiş.